Trabzon Beşiktaş maçının ardından yayıncı kuruluşun özet görüntüleri yayınlarken hakeme destek babında yabancı damat açıklamalarda bulunmuş. Şenol Güneş hocanın gol dediği Egemen’in kendini yere attığı pozisyonda Markus efendi “karar doğruydu” demiş. Sanki ona soran oldu Trabzon ve Beşiktaş cephesinden. Kitleleri ardından sürükleyen takımların taraftarlarına karşı daha hassas olunursa, dikkatli yorumlar yapılırsa toplumların daha fazla gerilmesinin önüne geçilir. Aynı pozisyon Beşiktaş’a olsun bakalım hakem gol veriyor mu vermiyor mu?
Trabzon bu mücadelede dört dörtlük bir futbol sergiledi. Sekiz dokuz kişilik defansa karşı yani önlerindeki Çin Seddi’ne karşı ellerinden geleni yapan Trabzonlu futbolcuları kutluyorum. Bir zamanlar üç pas dahi yapamayan Trabzon’umuzu bu seviyeye getiren Şenol hocama da ayrıca teşekkürü borç bilirim. Hocamızın sadece yorgun oyuncuların yerine erken oyuncu değişikliği yapmadığı için küçük bir eleştiri getirilebilir. Onun haricinde sahaya girip golü kendisinin atacak hali yok. Elbette birkaç taktiksel hatası olmuş olabilir, fakat dikkat edilirse üç günde bir maç oynayan sadece Trabzonspor var Türkiye’de.
Burak kardeşimizin aşırı şişirilmesinden dolayı biraz olsun kendini üst seviyelerde görmesi ona yakışmadı. Penaltı pozisyonunda tamamen amatörce hareketler yaptığı onun formundaki düşüşünden ve sinirlerinin gerilmesinden kaynaklanıyor. Şenol hocamızın bu arkadaşı dinlendirmeden sahaya sürmesi hocanın bir diğer yanlışıdır. Halbuki Beşiktaş şunu çok iyi irdelemişti. Trabzon’un Burak’la sahaya çıkacağını ve Burak’ı kilitleyince Trabzon’un elinin kolunun bağlanacağını çok iyi biliyordu. Sen Beşiktaş’ın planını Burak’a göre aldığını düşünerek Burak’ı sahaya sürme ki onlar maç başlamadan ters köşe olsun. Biz Burak’ı kilitleyecektik ve sekiz kişi defans yapacaktık planı suya düşsün. Gerekirse Burak’ı ikinci yarı tekrar oyuna dahil edebilirsin. Bunun yanında forvete Halil’i koy ve Henrike’yi gizli forvet oynat. Elbette bu işe yıllarını vermiş Şenol hoca futbol konusunda bizlerden kat kat daha fazla bilgiye sahip. Bizimkisi sadece olabilirdi gibi yaklaşımdan ibarettir.
İnsanın sinirlerinin gerildiği bir diğer nokta da sanki Beşiktaş evire çevire Trabzon’u yenmiş gibi manşetlerin atılmasıdır. Maçta bir gol var ve o da penaltı vuruşundan meydana gelen bir gol. Kontra ataklarda illaki kaleciyle karşı karşıya gelmek normal bir şeydir. Yorgun olan Trabzon’a karşı kontra ataklarla gelen Beşiktaş kendini sakı tahıl ambarında sanmasın bence.
Yan hakem bayrak kaldırıp penaltı diyor Burak’la Toraman arasında kalan topa. Fakat Fırat bey penaltı vermemekle beraber şaibeli bir penaltı veriyor Trabzon aleyhine. Üçüncüsü golü saymayarak bence gerçek niyetini belli etmiştir. Elbette Burak’ın itiraz ettiği pozisyon penaltı değil. Fakat yan hakem bayrak kaldırmış ve seninde hata yapma ihtimalin yüzde elli iken nasıl bir kendine güvenin var ki arkadaş yan hakeme rağmen penaltıyı vermiyorsun. Akabinde Egemen’in durumunu faul olarak değerlendirebiliyorsun. O pozisyonda golü verseydin kimse sana neden verdin demezdi, Beşiktaşlılar dahil. Markus haricinde hiçbir destek bulamadın iptal ettiğin gol pozisyonunda.
Seyirci dostluğuna bayıldım. Yıllarca bu manzara beklenirken, kendiliğinden dostluğun çıkagelmesi çok süper bir oluşumdur.
necati bey ağzına sağlık olayı çok güzel özetlemişin sağol varol