Ülkemiz bir deprem kuşağındadır.  Bizim ülkemizdeki hemen hemen her yıl yaşadığımız deprem felaketleri bizler için kaçınılmaz olacaktır. Zamanında ne demişti deprem dedemiz Sayın Prof. Ahmet Mete IŞIKARA Türkiye bir deprem ülkesidir. Bu gerçeklerle yaşamayı öğrenmeliyiz.

 Vatanımızı değiştirip yeni bir yer bulup yaşayamayacağımıza göre bu topraklarda yaşamak ve hayatımızı idame ettirmek zorunluluğumuz vardır.  Ülkemizin bazı bölgeleri otuz yılda bir, bazı bölgeleri ise daha uzun yıllar ortalamasında bir deprem üretmektedir. Mesela Adapazarı her otuz yılda bir yedi ve üzerinde ki büyüklükte bir depremi, üretmektedir.  Her otuz yılda bir bu bölge halkımız büyük bir yıkım ve travma yaşamakta olup binlerce insanımız hayatını kaybetmektedir. Her otuz yıl sonunda hükümetler bu bölgemizi yeniden imar etmeye çalışmakta, yaralarını sarıp, evlerini yapıp o bölgede yaşamaları için elinden gelen teşvikleri uygulamaktadırlar.

 Yapılması gereken ler , Bilim adamları tarafından defalarca söylenmesine rağmen kimse Bilim İnsanlarının söylediğini dikkate almamaktadır.  GERÇEK OLAN DEPREM LERİN ÖLDÜRMEDİĞİ, BİNALARIMIZIN İNŞAAT KALİTESİNİN KÖTÜ OLMASINDAN, DEPREMLERDE İNŞAAT LARIN ÇÖKMESİ SONUCU İNSANLAR IMIZIN ÖLMESİ GERÇEĞİ DİR.

 Dünyada ve Türkiye de tüm ülkelerde , coğrafyalarda doğa olayları yaşanmaktadır. Yaşanmaya devam da edecektir.  Bazı ülkelerde tayfunlar, seller, tsunamiler, bazılarında yanar dağlar, bazılarında depremler, yangınlar, su basmaları, bazılarında toprak kaymaları, bazılarında kuraklıklar,  bazılarında şiddetli don olayları, bazılarında da teknolojinin gelişmesiyle ilgili nükleer reaktörler,  santraller vb. olaylar daima olmuş ve olmaya devam edecektir.
İnsanlar doğa olayları na karşı bilinçlendirilmelidir. Eğitilmelidir. Yaşam alanlarını, binalarını bu gerçeklere uygun inşa etmelidir.

 Geçtiğimiz günlerde Van şehrimizde bir deprem meydana geldi.  Tüm kurum ve kuruluşlar bu şehrimize , İnsanlarımıza yardıma koştular.  Olması gerekeni üzerine düşeni her kes yapmaya çalıştı. Devlet Şevkatli elini uzattı .  Sonrasında hükümet bu güne değin olmayan bir şeyi uygulamaya koyacağını açıkladı. Hiçbir kimseden ses çıkmadı. Her kes böyle bir felakette hükümet, bir şey i depremzedeye verecekse ,ben ses çıkarırsam , toplum da kötü olurum, kendimi savunamam, diye korkup sustu. Köşelerine çekildiler. Hiçbir yazar bu konuyu köşesine taşımaya cesaret edemedi. Oysa aydın olmak hiç kimsenin göremediği gerçekleri görüp, yazıp ,halkı aydınlatmak tan geçmektedir.

 Van depreminde bir kaç ay sigortası bulunan yaralı vatandaşlarımızın emekli edilmesine karar verildi. Bu insanlarımıza ömür boyu emeklilik verildi. Bu vatandaşlarımızın yaşları, hizmetleri dikkate alınmadı.  Oysa diğer felaketler ülkemizde yaşanmaktadır. Depremler olmaktadır. Bu uygulama ilk kez Van depreminde başlatılmıştır.

 Bir felakette yaralı insanlarımızın korunması gözetilmesi tabi ki gerekmektedir.  Devlet gereken tüm imkanlarını kullanmalı dır.  Ama birkaç ay sigortası bulunan felaket zedeyi  emekli ediyorsanız geçmiş te felaketlerden yaralı kurtulmuş binlerce vatandaşımızı da emekli etmek zorunda değilmisiniz. Bu hak geçmişte Marmara depreminden yaralı kurtulmuş  veya diğer felaketlerden yaralı kurtulmuş tüm vatandaşlarımızın da hakkı değilmidir. Gelecekte ülkemizde yaşanacak olası İstanbul ve diğer illerimizdeki depremlerde ve diğer felaketlerde yaralı olarak hayatta kalmış tüm vatandaşlarımız da bu uygulamadan fayda lanabilecek mi dir. Bu uygulama sadece Van da yaşanan deprem deki deprem zedelerimiz içinmi uygulanacaktır. Konunun tüm yönleriyle kamuoyunda açıklanması ve kamunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.

 Devlet sosyal adaletini tüm vatandaşlarına eşit olarak sunmalıdır. Tüm felaketlerde ayrım yapılmadan eşit uygulama göstermelidir.  Bu bir hak olarak veriliyorsa geçmişte felakete uğramış mağdur olmuş yaralı kurtulmuş tüm felaketzedelere de emekli aylığı bağlanmalıdır. Bu mağduriyet herhangi bir depremde, yangında, sel ve su basmasında, toprak kaymasında, göçükte, madenlerde, trafik kazalarında, terör ve şiddet olaylarında, vb. olaylarında da gündemde olmalıdır.  Sosyal bir devlet isek tüm bölgeler ve tüm vatandaşlarımız için eşit davranıp ,eşit haklar vermeliyiz.

Kısaca ülkemiz içinde yaşanmakta olan tüm felaketler  de ayrım ve farklılıklar yaratmamalıyız.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
kadri AKGÜN 12 yıl önce

Harun bey yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum.sizinle samandıra belde bşk.lığı yaptığınız zaman dan tanıyorum.o zaman ben yerel gazete de çalışıyordum.yıl 1999 seçimleriydi.kişiliğinizle, duruşunuzla,demokratik siyaset anlayışınızla ve sayınlığınızla sizi o zaman dan yakinen tanıyorum.beni belki hatırlarsınız.önemli değil.biz tanıyoruz.saygılarımla.