Şalpazarı ve Refik Kurukız gerçeği...

2014 seçimleri öncesinde Şalpazarı’ndaki yerel seçimler ile ilgili birkaç satır kelam etmiş, akabinde bir yandan teşekkür telefon ve mesajları, bir yandan da “Sen buraya ne karışıyorsun?” tepkileri almıştım.

Böyle zamanlarda insanları sadece gazetecilik yaptığınıza inandırmak mümkün olmuyor. Kamuoyunu yönlendirme çabası içinde olduğunuz zannediliyor. Bunu bir çok kişi yaptığı ya da yapmaya çalıştığı için ne kadar halisane niyetlerle hareket etseniz bile maksadınız dışında anlaşılıyorsunuz.

Bu yazılarımızın birinde şöyle bir bölüm vardı:

*****

MHP Adayı Refik Kurukız kazanırsa; projelerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini göreceğiz. Kaybederse ne kendisi ne de partisi adına büyük bir kayıp olmaz gibi görünüyor.

AK Parti Adayı Fehmi Cengiz kazanırsa; iktidar partisine mensup olmasının avantajlarını nasıl ve ne kadar değerlendirecek göreceğiz.

Ancaaak… Kaybederse;

Fehmi Cengiz de kaybeder.

İlçe yönetimi de kaybeder.

(Esrarını hâlâ koruyan) aday belirleme sürecinin mimarları da kaybeder.

Hilmi Türkmen de kaybeder.

Tayyip Erdoğan da kaybeder.

AK Parti de kaybeder.

Kimsenin yanında ya da karşısında değiliz. Sadece acizane gözlemlerimizi aktarmaya çalıştık. Sürçi lisan ettiysek affola.

*****

Evet, bunlar son derece dikkatli ve ihtiyatlı bir şekilde kaleme alınmış düşüncelerdi. Bir seçim olacaktı ve taraflardan biri kazanacak, diğerleri kaybedecekti. Şalpazarı’nın kazanıp kaybedeceği o günden belli değildi, olamazdı, bu şartlara ve kazanan adayın göstereceği performansa bağlıydı. Hatırlanacağı üzere o zaman bugünkü ittifaklar yoktu ve AK Parti ile Refik Kurukız’ın aday olduğu MHP rakip saflarda yer alıyordu. Hasıl-ı kelâm, “Şalpazarı kaybeder” önermesi çok ağır ve saçma bir iddia olurdu. Görüldüğü gibi içinde “böyle bir iddia ve ifade de yoktu.

Refik Kurukız, partisi MHP iktidar tarafında olmamasına rağmen seçimi kazandı. İlk zamanlar ciddi zorluklar çekti, canhıraş bir mücadele verdi. Bu zaman zarfında hem MHP kimliğinden taviz vermezken hem de iktidar partisi ve tabanıyla ilişkilerini bozmadı. Refik başkanın bu tavrı, daha sonra gündeme gelecek olan Cumhur İttifakı’nın uygulanabilir ve toplumun ruhunda ciddi karşılığı olduğunun da bir işareti sayılabilirdi.

15 Temmuz ve sonrasında Cumhur İttifakı vücut bulunca Refik Kurukız ve Şalpazarı’nın muhalefet dezavantajı ortadan kalkmış oldu ve önceden sınırlı imkânlarla gerçekleştirmeye çalıştığı hizmetler iyice hızlandı. Ve Refik Kurukız, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan seçimde Cumhur İttifakı adayı olarak gösterildi, AK Parti’den çok sayıda aday adayı olmasına rağmen.

Ebediyete akıp giden beş senede çok şeyler değişti. O zaman rakip olan AK Parti ile MHP şimdi aynı safta. MHP’de siyaset yapan kişilerin bir kısmı şimdi başka bir partide. Refik Kurukız ise bize göre hem siyaseten duruşunu bozmadı hem de elinden gelenin en iyisini yaptı. Bizim kanaatimiz bu yöndedir.

Bu açık bir başarı hikâyesidir. Herkesin olduğu gibi Refik başkanın da eksiği, hatası vardır, ancak geçen gün bir dostumuzun dediği gibi sadece Şalpazarı merkezde bulunan şahsi mülkünü bağışlamış olması bile adının Şalpazarı tarihine yazılması için yeter de artar. Seçildiği takdirde, yeni dönemde de Şalpazarı’na hizmetlerinin hakkıyla devam edeceğine inanıyoruz.

banner124
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.