Emre kardeşim hocası Aykut Kocaman’dan özür dilemek için yaptığı basın toplantısında yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir detaya temas etti. “Bizler bu sene şampiyon olursak geçen sene anamızın ak sütü gibi hakkımız olan şampiyonluğu perçinlemiş olacağız. Herkese bir kez daha bir şeyleri göstermiş olacağız ki göstermek zorunda olmasak da göstermiş olacağız.”
Şike olaylarının gün yüzüne çıktığı zamanlarda bütün Fenerbahçe camiası “saha içi mücadelelere baksınlar görecekler ki temiz maçlar çıkardık. Bu yüzden de şampiyonluğu alnımızın akıyla hak ettik” savunması yapıyorlardı. Hatta oynanan maçları tarafsız kişilerce incelemesini ve ona göre kararlar verilmesini istemişlerdi.
Fenerbahçe camiasına sesimi duyurmak için ne yapmam gerekiyor bilmiyorum ama keşke maçlar sadece saha içerisinde oynanabilseydi. Sizlerin temiz maç dediğiniz o mücadeleler kim bilir kaç günler öncesinden planlanmış ve vizyona konmuştur. Sizler ve bizler sahada maç izliyoruz zannettiğimizde elin oğlu kaç gün önceden o maçın skorunu dahi biliyordu. Cübbeli Ahmet hoca bile futboldan anlamadığı halde bu inceliği görmüştü.
Şimdi, Galatasaray maçında kırmızı kart gördüğü için üç maç ceza alan Zokora bilindiği gibi Fenerbahçe maçında oynayamayacak. Galatasaray’da top koşturan Engin Baytar rakip takım kalecisine kafa atarken (Trabzon maçına yetişmesi için) bir maç ceza alıyor da, gördüğü kırmızı kartın yorumcular tarafından çok ağır olduğuna karar verilen Trabzonsporlu Zokora neden üç maç ceza alıyor? Sonrada alnımızın akıyla şampiyonluğu hak ettik diye gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz. Sen saha içinde basit mücadeleler sergilerken saha dışındaki büyük mücadelelerden haberin dahi olmuyor. O yüzden sen şampiyonluğu hak ettiğini zannederken bir bakmışsın ki oyun oynanmış ve sen bu oyunda ancak rol yapabilmişsin…
Be kardeşim Zokora sende öyle bir zamanda kırmızı kart gördün ki adamları resmen zor durumda bıraktın. Üç maçlık ceza çok ağır olduğunu onlarda biliyor fakat Fenerbahçe maçı öyle bir noktada ki mecburen o maçı kurtarmak gerek. Ama Zokora’ya iki maçlık ceza yeter Fenerbahçe maçında oynamaması için… İyi de kardeşim o zaman sırf Fener maçı için iki maç olduğu anlaşılır. Bir maç olsa bu sefer Fener maçında oynar. Çok fena sıkıştılar.
Tamam da bu zeminde hakemin de Zokora’ya kırmızı kart göstermesinde bir bit yeniği aranabilir. Demedik mi en fazla sarı olması gereken bir harekete kırmızı çok ağır oldu diye. Kurtlanmış, kokuşmuş düzende artık kime neden nasıl güveneceğimizi bilemiyoruz. Nereden bileyim kardeşim hem Galatasaray’ı kurtarmak hem de Fenere hizmet etmek için Trabzonlu oyuncuya kırmızı göstermediğini? Beyninin ortalarında neler beslediğini ben nerden bilebilirim ki? Tıpkı Beşiktaş maçında iptal olan golün bir açıklaması olmadığı gibi bunların da bir açıklaması yok. Hakem istese Beşiktaş maçında golü verir miydi vermez miydi? Verseydi bir Allahın kulu ona neden verdin diyemezdi.
Kendilerini akıllı zannedenler ne kadar basit hatalar yapıp komik duruma düştüklerini görselerdi asla bir daha o hatayı tekrarlamazlardı. Ben inanıyorum ki Türk futbolu gün gelecek kalaslardan temizlenecek ve adil düzende mücadeleler sürecektir.
yorumun da çok iyi noktalara el atmışın ama türk futbolun kalaslardan kurtulacak lafı sadece ümit içeren bi cümle. malesef insanlar kendi egolarından vazgeçmedikçe bu işler düzelmeyecek. kaldı ki egosunu tatmin ettirmek insanlara gurur verir ve bundan zevk alırar. başkalarının ne yaşadığı hiç de umrunda olmaz. Allah büyük tek ümit kaynağımız o