Bunu yapmamızın tek gayesi şudur:
Sırganı yaylalarda ve köylerde yiyebiliriz ama İstanbul gibi bir yerde bir çoğumuzun evi müsait olmayabilir, pişirmesini bilemeyebiliriz. Bunun için de biz her yıl, arkadaşların toplayıp getirdiği sırganları hanımefendiler çok güzel bir şekilde pişirip bize ikrama hazırlıyorlar. Bu hanımefendilere ve emeği geçen genç kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum.”
Daha sonra mikrofona gelen Üsküdar Belediye başkanı Mustafa Kara da şunları söyledi. “Kirazlıtepe’de bu gelenekleri hem gelenekleri devam ettiren anne ve babalar olarak evlatlarımızı en güzel okullarda okutmaya çalışıyoruz. Onları yetiştirmeye çalışıyoruz. Fakat işin en önemli kısmı, köklerinden kopmayarak milli ve manevi değerlerine bağlı olarak yetiştirmek için mutlaka çeşitli kültürel, sosyal ve sportif faaliyetler yapmak lazımdır. Bu anlamda derneklerimizin çok büyük bir önemi var. Bütün dernek başkanlarımızı özellikle uyarıyorum; ne olur gençlerinizi bu faaliyetlere çağırın ve gençlik kollarınızı iyi çalıştırın. Çünkü çok zor bir dönemden geçiyoruz. Belki bizim zamanımızda şimdiki kadar imkanlar yoktu, ancak sizler o zaman daha şanslıydınız, çünkü her şeyle mutlu olabiliyordunuz. Günümüz gençliğinde bir doyumsuzluk var. Sürekli bir yarış var. Sürekli yeni teknolojiler gelişiyor, onların peşindeler. Bu anlamda ben derneklerimizi önemsiyor ve faaliyetlerine mümkün olduğu kadar katılmaya çalışıyorum.
Biliyorsunuz Tepe Kafe’nin bulunduğu araziyi belediyemize kazandırdık. Bunda emeği geçen sayın Hilmi Türkmen’e de çok teşekkür ediyorum. Oraya bir kültür merkezi yapacağız. En alt katında kapalı bir otopark olacak. Üstünde bayanlara ve erkeklere ayrı olmak üzere iki ayrı yüzme havuzu yapacağız. Ayrıca kapalı spor salonları var. Daha üstüne çıktığımızda sürekli dile getirdiğimiz salon problemini sona erdirecek 1000 kişi kapasiteli ve altı metre yüksekliğinde çok güzel bir yerimiz olacak. Onun üstünde de sosyal tesis olarak kafetaryalar bulunacak. Burayı belediye işletecek, kimseye kiraya vermeyeceğim. Daha üstünde de çocuklarımızın yararlanacağı bilgi evleri, kadınlarımız ve gençlerimiz için kurslar olacak.”
Konuşmalar bittikten sonra hep birlikte sofraya oturuldu ve mısır ekmeği eşliğinde sırgan yenildi.
zaten dinimize otçu haftası'nda cuma namazı'na müteakip zil zurna sarhoş olarak kadırga'ya inerek sahip çıkmaktayız kültürümüze de bir zamanlar eldeçler ile ezilen keşkeğimizi son zamanlarda aldığımız son teknoloji cihazlar ile ezerek sahip çıkmaktayız değil mi erol bey?