Spordaki gelişmeleri takip etmekte ne kadar zorlandığımı anlatamam. Yazı yazmak için önümde iki seçenek var. Birincisi basite kaçıp günü birlik yazıp hem de yazı kalitesini de düşürerek her konuya yazı yazmak var, ikincisi ise konuları toplayıp bir özetini çıkararak kaliteli yazıp okunma oranını yüksek tutmak. İnternette her hangi bir konu yazan internet yazarları için bu büyük bir problem. Ne kadar kaliteli bir yazı kaleme alsan da yazını
okuyacak kişi sayısı belirlidir. Bir de internette sörf yaparken, o kadar çok malzeme arasına senin düşüncelerini hiç kimse sıkıştırmak istemez. Öyle ki yazın sansasyon oluşturmadıkça senin için zaman kaybından ileriye gitmez.
 
Günlük çıkan gazetelerde köşe yazarlığı yapanlar için günümüz spor programı çok uygun. Futbolun oynanmadığı günlerde sesleri çıkmayan yazarlar bu günlerde revaçtalar. Yolda bir toplu taşıma aracında açılan gazetenin spor sayfası yolun uzunluğuna göre yazarların yorumunu okutmaya kadar gidiyor. Saçma sapan yazılar dahi sıkıcı yolculuk esnasında işe yaradığı oluyor. Lakin internet yazarları her zaman şöyle bir problemle karşı karşıyalar:

Birincisi internete giren kişiler ilk önce sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşlarıyla dedikodu etmekle meşgul oluyorlar. Ardından bir iki habere göz atarlarsa atıyor ve ardından elindeki farenin tıkladığı yerlere sürüklenip gidiyorlar. İnternet yazarının sayfasına gelip durduklarında hızlı bir şekilde aşağıya kadar yazının geneline bakıyorlar. Uzun metinlere “öf” diyerek tekrar yukarı çıkıp sayfayı değiştiriyorlar. Kısa özeti bundan ibaret.
 
İnternetteki köşe yazılarını okuyanlar ya yazarın yakın arkadaş ve dostlarıdır, ya da birileri tarafından tavsiye edilmiş harika bir yazıyla karşı karşıya kaldıklarından dirençlerini kırıp yazıyı okumak zorunda olanlardır. Bu yüzden de internet yazarları sıkıştırılmış bir alanda ellerinden geleni yapmak için dipsiz denizde çabalar durular. Hele hele bir de sayfa en çok tıklananlardan bir hayli uzaksa hepten çöp tenekesi yazarın işi.
 
Bir iki çare var yaptığım izlenimler çerçevesinde. Kısa ve öz yazı yazacaksın ki okuyucu ekranında karınca sürüsü görüp ürkmeyecek. Başlık ve ilk paragrafı cennet bahçesinin giriş kapısı kadar ilgi çekici ve güzel tutmak zorundasın. Gerçi konu ne kadar insanı dikenli tellerle sarmalasa da tamamen yazarın edebi becerisi burada devreye giriyor. Artık yazarlığın ayrıcalığı da işte orada ortaya çıkıyor.
 
Umarım bizler iyi yazılar yazar okuyucularda tembellik direncini kırar ve o el emeğine azda olsun saygı göstererek okurlar.
 
Spora gelince internet yazarlarının bir hayli önünde koşarken gelişmeler takip edebildikçe derlenip toparlanıp özeti çıkarılıyor ve yazılıyor. Şimdiye kadar ki spor konularının kısa özeti ise hız milenyum çağını yakalamışken gelişmeler hala taş devrinde. Bu kadar.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.