Ülkemiz, bazı Avrupa ülkeleri ve ABD’nin ekonomik uçuruma sürüklenmesinden pek fazla etkilenmemiş gibi görünüyor. Sevindirici görünümlü bu manzara ne kadar uzun boyutludur orasını en iyi yine ekonomistler bilir. Fakat etrafı ateş çemberiyle çevrili orman yangınından sıçrayan kıvılcımlar bir şekilde bizleri de etkileyecektir. Buna hazırlıklı olmalı ve bireylerden başlayarak ileriye dönük planlarımızı ona göre yapmalıyız.

Ben Türkiye’nin ekonomisinin düzelme sebebini yiyici tabakanın Ergenekon’dan içerde tutulmasına bağlıyorum. Yoksa ülke aynı ülke ve vergilendirme sisteminde çokta fazla bir eklenti olmamıştır. Çuvaldaki delikler yamalarla yamanıp çuvala akan paralar orada tutulması sağlanmıştır. Herkesin de bildiği gibi ne Türkiye’de petrol çıkarıldı ne de doğalgaz bulundu. Tamamen yıllarca ülke halkının sırtından beslenen asalakların hortumları kesildiği için azıcık para birikimimiz olmuştur. Öyle ki ekonominin gidişatını değiştirecek derecelere kadar yükselmiş, gözle görülür birikimler bunlar. Hükümet belki de ekonomi planında önceliği bu deliklerin kapatılmasına vermiştir. “ Bizler bu yırtıkları kapatırsak ekonominin başına kim geçse başarır” mantığını canlı tutmuşlardır. Elbette istikrarlı çalışmayı göz ardı edemeyiz. Kısacası şu an iyiyiz ve biraz da sağlamız.

Bir diğer husus da pırıl pırıl parlayan altının jet motoru takarak gözle görülür uçuşlar sergilemesidir. Altın ne olacak sorusu ekonominin bu günlerde en çok sorulan sorusudur. Ben söyleyeyim. Avrupa ekonomisi güçlü olmadığından, her gün bir ülkenin çatırdayarak sos vermesinden dolayı euro güvenilir bir para birimi değildir. İkincisi dolar da yine tek bir ülke parası olması sebebiyle biraz da olsa risklidir. Şimdilerde ABD de olumsuz gidişleri buna eklersek doların nasıl bir seyir izleyebileceğini az çok tahmin edebiliriz. Bu şartlar altında en güvenilir liman elbette altındır.

Altını düşecek diye beklemek pek akıllıca bir bekleyiş olmamakla beraber tam tersi altın çıktıkça çıkacaktır. Gramı yüzlerden yüz ellilere hatta iki yüzlere gitse ne yapabiliriz ve gidecek de. Gelinen noktadan sonra düşmeyeceğine göre altının uçuşuna kendimizi alıştırmalıyız diye düşünüyorum. “Efendim ben almam, benim gibi düşünenler de almazsa düşer” diye saçma fikir yürütmek çok basit olur. Dünya ülkelerinin ortak tanıdığı değer birimi geri adım atmayacaktır. Hele hele altına karşı küçük çaplı alınan tedbirler onun gidişini asla durduramayacaktır.

Peki bu şartlar altında neden dövizler hızlı bir yükseliş seyreyliyor dersek merkez bankasının piyasayı canlı tutmak için faiz indirimine gitmesi, kısa yoldan para kazanmak isteyen tabakayı bu yöne yönlendirmiştir. Talep olunca bu sefer euro ve dolarda altın kadar olmasa da belirli bir yükselişler gözlenmiştir.

Türkiye ekonomisinin sevindirici seyri sakın ola bilinçsiz adımlar atmanıza ve uzun vadeli yatırım planları yapmanızı tetiklemesin. Şu an sancılı bir süreçten geçilirken bekle ve gör politikası uygulamak en doğrusu olacaktır. En azından piyasanın rayına oturmasını beklemek gerek. Anlık kararlardan kaçınıp birkaç kez düşünerek daha reel adımlar atmak lazım. Bu puslu havada fırsat kollayanların rüzgarına kapılıp elimizdeki üç beş liramızı kurban etmeyelim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.