Son yıllarda Anadolu'nun her yanındaki devletlerde bir hareketliliktir gidiyor. Bu gösteriler yapılan eylemler, ülkelerdeki karışıklıklar nedir? Nedendir? Kimler niçin bu şekilde hareket etmektedir? Bu olayların sonu nereye varacaktır?

Ayrıca genelde İslam coğrafyası üzerinde olan bu hareketliliğin biraz da doğu bloku ülkelerinden ayrılan devletlerde olması ve en son olarak Brezilya'da da yaşanmaya başlamış olması insanlığa yeni bir buhran mı, yeni bir gelecek mi hazırlamaktadır? Bu bilmediklerimiz yeni doğumların habercisi, sancısı mıdır? İnsanlık ilkel devirlerden, sanayi devrimine, oralardan da hızla yol alıp günümüzde iletişim devrine girmiştir.

Günümüzde iletişim her şeydir. İnsanlar artık herkesi takip ediyor. Herkes canlı yayın yapıp her şeyi Dünya'nın başka bir ucuna görsel yayın yapabiliyor. İnsanların çoğu artık kendi köşelerinden çok fazla insana ulaşmakta sıkıntı çekmiyor. Müthiş bir hızda bilgi paylaşımı gerçekleşiyor. Fakat bu bilgilerin doğruluğunu, yanlışlığını belirleyen bir otoritenin varlığından henüz bahsetmek zor gözüküyor. Görsel ve yazılı basın bile delikanlı çocukların internet üzerinden kurduğu iletişim hızının çok gerisinde işlerine devam ediyorlar. Bu hızda bilgi paylaşımı dünya ölceğinde artık kimseyi kandırmanın bundan böyle mümkün olmayacağının da göstergesidir.

Konumuza dönecek olursak, son otuz yılda Dünya çok hızlı bir değişimden geçmektedir. Seksen yedi sonrası doğu bloku Rusya'nın devletlere ayrılması, Almanya'nın birleşmesi ile başlayan süreç, Avrupa Birliği devletlerinin tek devlete dönüşmesi ile devam ediyorken, Ortadoğu'da Irak üç parçaya bölünüyor, Suriye iç savaşın eşiğinde, İran büyük baskı altında, Fas, Cezayir, Libya'da halkın sokaklara çıkmasıyla değişen eski yönetimler, Mısır'da değişen yönetimin halk oyu almış bile olsa da askerlerce darbe yapılıp gönderilmesi, Ukrayna'da turuncu devrim, Gürcistan'da turuncu devrime Rusya'nın müdahalesi, Çin, Rusya, İran, Kazakistan ve diğer devletlerin yeni ittifaklara gitmesi sürecinde oyunlar devam ediyor. Türkiye'de ise son günlerde sokaklara taşan eylemlerin gelecekte ne getirip götüreceği ise çok belirsiz.

Her ramazan ayında Dünya üzerinde bir müslüman ülkedeki kargaşa ile müslümanların katledilmesine şahit olmaktayız. Çin'in yaptığı müslüman katliamı, Avrupanın göbeğinde binlerce Bosnalı müslümanın kıyımı, Afrika' daki kabile karışıklıkları son yıllarda yaşadığımız acı olaylardan sadece birkaçı.

Belki Avrupa bu ve daha ağır olayları birinci ve ikinci dünya savaşında yaşadı ve bu konuları aştı der gibisiniz. Ama hiç de öyle değil. Birinci dünya savaşında Osmanlı devletinden otuzun üzerinde devlet ortaya çıkardılar. Yani en acı savaşı bize yaşattılar. Belki ikinci dünya savaşına katılmadık ama katılmaktan beter edildiğimiz yıllardır ortada. Üstelik kendi başımıza verdiğimiz Kurtuluş Savaşı da ortada iken.

Dünya üzerinde büyük bir paylaşım kavgası yaşanmaktadır. Güç dengeleri ortak hareket edip Dünya'ya bir heykeltıraş gibi şekil vermek için mücadele ediyorlar. ABD ve AB partner olarak çalışmaktadır. Ortadoğu'da İsrail en güçlü ayaklarıdır. Türkiye İsrail in hem koruyucusu hem de alternatifi olarak isletmede hep bekletilmektedir. Rusya, Çin, İran, Kazakistan henüz bu ABD-AB gücünün karşısında denge unsuru olacak bir durumda değildir. Afrika'nın rengi gibi bahtı da kara bırakılmış olup, ne olacaksa müslümanlardan ve Türklerin toplu taraf olmasından olacaktır. Ya da Allah'a yalvarıp süper güç bir devletin müslümanlaşmasını bekleyeceğiz.

Ortadoğumuza dönecek olursak, şekil vermenin kolay olduğu bir coğrafyada kimin eli kimin cebinde belli değildir. Petrolün ve Enerji kaynaklarının bol olduğu bu bölge hep Batı'nın kontrolünde kalmaya mahkum olmuştur.

Dünya'ya yön veren yaklaşık İkiyüzbin kişilik kaymak üstü zengin tabaka aslında ne isterse o olmaya mecbur bırakılmaktadır. Bu ailenin Dünya para, banka, altın ve tüm kıymetli değerleri kontrolleri altına almış olması, devletleri bile kendilerine mahkum bırakmış olmaları sayesinde istedikleri yerde savaş, karışıklık çıkarabiliyor olmaları insanlık adına çok büyük bir sınav ve ayıptır. Bu güç kendi ikballeri için insanlığı sadece bir tüketim maddesi gibi görmektedir. Bu güç ABD, AB, RUSYA'yı da aslında yönetmektedir.

Geleceğin dünyasında Türkiye ve Türklerle müslümanların bir araya gelmesi bu güçlerin en büyük korkularıdır. Güç dengelerini değiştirecek bu buluşma onların çıkarı için hiçbir zaman gerçekleşmemelidir. Günümüz Dünya düzeninde bile Ortadoğu'da iktidar olmak için ABD'den icazet almak sıradan olmuştur. Türk cumhuriyetleri için ise Rusya aynı rolü üstlenmektedir. Türk dünyasi ve Ortadoğu'nun birleştirilmemesi hatta devamlı karıştırılıp parçalanması işlerine gelmektedir.

Türkiye, İran, Mısır bu birliği başlatacak devletlerden oldukları için devamlı kaşınıp karıştırılacaktır. Bu ülke insanları içine nifak tohumları her yirmi, otuz yılda atılıp başlarını kaldırmayacaklardır. Ülkelerin içinde siyasi düşünce zıtlıkları ekilecek, kardeş kardeşe düşüncesinden dolayı düşman edilip huzur bozulacaktır. Irk, Dil, Mezhep ve Siyasi çatışmalar arada bir Terör le desteklenip Ortadoğu'da hakimiyet yaşayan halklarda değil dışardan olup sömürü düzeni devam edecektir. Bu olaylarda siyasi idollerle kaşınıp büyük resim görülemeyecek ve bizlerde efendilerimize hizmet etmeye devam edip gideceğizdir.

Bu oyunların bozulması mümkündür. Önce kendi ülkemizdeki kardeşlerimizi dinlemeliyiz. Kimseyi öteki görmemeliyiz. Yasal düzenlemelerimizi gerçekleştirmeliyiz. Ülke içinde siyasi kamplara ayrılmamalıyız. Hiçbir parti nin menfaati için kardeşlerimizle kötü olup ayrışmamalıyız. Devlet yönetimlerine işin ehli insanları getirip eşit muamele yapmalarını sağlamalıyız. Müteşebbislerimizi destekleyip Dünya önderliğinde şirketler çıkarmalıyız. Türk Dünyası, Ortadogu, Kuzey Afrika, Batı Asya, Balkanlar, Arap Yarımadası'nı kapsayan bir coğrafyada yeni ittifak, birlik veya birleşik devletlerin temellerini atmalıyız. Yani ABD, AB ne yapıyorsa daha fazlasını yapmak için mücadele etmeliyiz.

Bırakın ayrışmayı, bölünmeyi, birleşmek, bütünleşmek için yeni krterler oluşturup hızla yol almalıyız. Şayet birleşemez isek un ufak olup birilerinin değirmeninde öğütüleceğimizi unutmayalım.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.