İnanın ben hiçbir şey anlamadım ve kimsenin de bir şey anladığını sanmıyorum. Bir rampadan yuvarlanan tekerlek misali önüne ne çıkacağını bilmediğimiz yetmiyormuş gibi sonunun da nasıl biteceğini bilemiyoruz. Her üç günde bir önümüze sürülen maçları mı izleyelim yoksa TFF de dönen entrikaları mı? Ziplenmiş, sıkıştırılmış maç trafiğinin gölgesi altında şike konuları ne kadar zamanda neticelendirilir Allah bilir.

Koca koca insanlar sancılı dönemleri atlatmak için toplantı üstüne toplantı düzenleseler de kimseyi kırmamak için net kararların altına imza atamıyorlar. Atamayacaklar da. Eğer büyük sorumluluğu yüklenecek bir baba yiğit çıkıp da “kardeşim şu üç-dört takımı küme düşürüyorum” deme cesaretini gösterirse karmaşık düzende bir adım atılmış olur. Aksi taktirde şimdi olduğu gibi kısır döngü içerisinde dönüp duracağımızdan hiç şüphesi olmasın.

Fenerbahçe uçurumdan yuvarlanırken yanına birkaç kulüp çekmeye çalışması etik olarak doğru bir davranış değil. Eğer Fenerbahçe bu günleri daha önceden tahmin edebilseydi, ya da Fenerbahçe olayların bu noktaya gelebileceğini sezebilseydi vallahi ligi ortalarda bitirmeyi tercih ederdi. Şimdi Fenerin düştüğü durumu gören diğer kulüpler asla ve asla şike yapma veya teşebbüsün yanından dahi geçmezler.

Ben inanıyorum ki bu süreç kati kuralların altına imza atılmadıkça ne sezon sonunda ne de bir sonraki sezon sonunda netleşir. Hatta yavaş yavaş taraflar yumuşak tartışmaya kulakları aşina olarak devam ederler. Ardından da bu devran böyle gelmiş böyle gider diyerek akışı zamana bırakırlar. Çorbaya dönen sistemi çözecek delikanlı çıkana kadar beklemekten başka çaremiz yok. Burada TFF ye söyleyecek hiçbir suçlayıcı kelimelerde bulunmamak lazım. TFF şikenin söz edildiği sezonda görevde olmadığından suçun yüzde sekseninden yırttı gibi görünüyor. Onlar da Fener gibi olayların bu noktaya geleceğini bilselerdi bu ayır yükün altına imza atmazlardı.

Türk futbol tarihinin yatıp kalkıp Fenerbahçe’ye teşekkür etmesi gerektiğini üstüne basa basa belirtelim. Ligimizde bulunan kocaman deliği, kocaman adaletsizliği hat safhaya çıkararak kendilerini ateşe atma pahasına görmezden gelenlerin yüzüne çarpmışlardır. Fenerbahçe’nin isyanı da burada başlıyor. Daha önceleri çok mu temizdi de bizleri suçluyorsunuz diyerek az çok haklı isyanlarını belirtiyorlar. Söyleyecek söz yok.

Her ne olursa olsun şu anda dahi tutuklu halde Türk futbolunun üzerinde kara bulut gibi dolaşan Aziz Yıldırım futboldan elini ayağını çekmeli ya da çektirmeli. Kendisinin yazdığı mektuplar dahi Fenerbahçe’ye ve TFF ye yön vermeye devam ediyor. İlk başlarda herkes ondan şikayetçi olurken (yorumcular) şimdilerde şikayetçileri ya Aziz Yıldırım cezaevinden çıkarsa korkusu sardı. Neden? Çünkü kanunlar yavaş yavaş diz çökmeye başladı ve kurtarma operasyonları Aziz Yıldırım’ın lehine gelişmekte. Bu gücün Türk sporunun üzerinde olması sporun gelişmesi açısından büyük problem olduğunu düşünüyorum. Hatta sancılı dönemin atlatılması için en büyük problem.

Bekleyelim görelim demekten bıktım. Umarız sonu hayırlı olur, yoksa daha çok toplanır toplanır dağılırız biz.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.