Kahverengi ve yeşil kokarca adı verilen ve günde 30 kilometre yol kateden böceğin, fındık ağaçlarının kökünü 20 günde kuruttuğu belirlendi. 2 yılda 500 milyon dolarlık ekonomik zararın oluştuğu fındıkla ilgili hazırlanan 'Acil Eylem Planı' kapsamında, ithal edilecek sinek türüyle biyolojik mücadele uygulanacak. Türkiye Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Başkanı Sebahattin Arslantürk, vatandaşlarımız bu böcek türü ile karşılaşırsa mutlak suretle bizi arasın. Fotoğraflarını çekip, ihbar hattına atsınlar dedi.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde, son yıllarda görülen farklı böcek türleri, tarım ürünlerine zarar veriyor. Çaya zarar veren ve yörede ‘vampir’ olarak bilinen ‘ricania simulans’ adlı kelebek türünün ardından fındık bahçelerinde görülen ‘turunçgil uzun antenli teke böceği’ ile mücadele yürütülüyor. Türkiye’nin dünya ticaretinde lider olduğu fındıkta, ‘drakula’ olarak adlandırılan ‘turunçgil uzun antenli teke böceği’nin ardından tehlikeli yeni bir tür daha ortaya çıktı. ‘Kahverengi- yeşil kokarca’ adı verilen ve günde 30 kilometre yol kateden böceğin, fındık ağaçlarının kökünü 20 günde kuruttuğu belirlendi. Gürcistan’dan Türkiye’ye geldiği belirtilen böcek türü için harekete geçilirken, yurt dışından ithal edilecek sinek türü ile de biyolojik mücadele yapılması kararlaştırıldı.
İhbar hattı oluşturuldu;
Fındıkta ‘kahverengi- yeşil kokarca’, fındık kurdu ve küllenme tehdidine karşı biyolojik mücadele için gerekli olan finansmanın sağlanması adına, sektördeki temsilcilerin de katılımıyla toplantı düzenlendi. Özellikle sahil kesimlerinde görülen ‘kokarca’ için ihbar hattı da kuruldu. Üreticilerden böceğe rastlamaları halinde ‘444 02 08’ numaralı hatta ihbarda bulunması istendi. ‘FINDIKTA 2 YILDA 500 MİLYON DOLAR ZARAR VAR’ UFK Başkanı Sebahattin Arslantürk, ‘kahverengi-yeşil kokarca’, ‘fındık kurdu’ ve ‘külleme’ riski altındaki fındıkla ilgili “Son yıllarda canlı zararlıları ve diğer hastalıklar had safhaya çıktı. Özellikle son 2 yılda; 2017 mahsulünde 200 milyon dolar civarında bir kayıp, 2018 mahsulünde ise 300 milyon dolarlık bir kayıp var. Küllenme hastalığı, yeşil kokarca, fındık kurtları gibi hayvansal hastalıkların yanında iklimsel değişikliklere bağlı olarak diğer bakteri zararlılarının verdiği hasar neticesinde bu noktaya gelindi. Fındıkta, tehlike çanları iyice çalmaya başladı” diye konuştu.
Ulusal mücadele başlatmamız lazım;
'Çağın vampiri’ dediği kokarca’nın, diğer zararlı türlere benzemediğini kaydeden Arslantürk, “Gürcistan’ı son 3- 4 yıldan beri tehdit eden bu kokarca ülkemize ulaştı. Bununla ilgili biz çeşitli afişler ve broşürler ile ihbar hattı oluşturduk ve ihbar almaya da başladık. Şu anda Trabzon’u da aşarak, Ordu ve Giresun’a da ulaşmış durumda kokarca. Bu böcek türü diğer zararlılara benzemiyor. ‘Çağımızın vampiri’ diyebiliriz. Sadece fındık değil, 300 civarında meyve ve sebzeye verdiği zarar dünyada da ispatlanmış. Mutlak suretle tedbir almamız lazım. Ulusal bir mücadele başlatmamız lazım. Kimyasal ve mekanik mücadelenin yanında biyolojik mücadeleyi de acilen devreye alıp bunu ve buna bağlı diğer zararlıları bertaraf etmemiz lazım. Aksi takdirde Türkiye’nin sadece fındıkta uğrayacağı zarar, 1 milyar liranın üzerinde olur. Bunun yanı sıra diğer meyve ve sebzelere de ulaşırsa diğer tarımsal ürünleri de bitirir” diye konuştu. ‘
Biyolojik mücadele için arı ithalatı gerek;
Kokarca’ ile mücadelede kimyasalların uzun vadede daha da zararlı olabileceğine değinen Arslantürk, mekanik ve biyolojik mücadele yapılası gerektiğini savunarak, şunları söyledi: “Fenomen tuzaklarımız söz konusu. Orada da takibi yapıyoruz; ama Artvin ve Rize’de mayıs ayı içinde kimyasal mücadelenin acil başlaması lazım. Biyolojik mücadele için de bakanlıkla yazışmalarımız başladı. Biyolojik mücadele ile ilgili ‘Japoniko’ denilen arıyı Türkiye’ye ithal etmemiz gerekiyor. Kimyasal mücadeleler kolay yöntemlerdir; ama uzun vadede daha fazla zarara yol açabilir. Biz daha çok biyolojik mekanik mücadeleyi öneriyoruz. Son yıllarda istilacı böcekler artmaya başladı. Örneğin; Amerika kahverengi kokarca ile mücadele ederken, kimyasallarla daha tehlikeli bir böcekle karşı karşıya kaldı. O yüzden seçeceğimiz mücadele modeli mekanik ve biyolojik olursa daha temiz bir model olur. Kimyasal kısa vadeli bir çözüm ama tehlikeli de bir çözüm.” Üreticilere de görevler düştüğünü vurgulayan UFK Başkanı Arslantürk, oluşturulan ihbar hattı sayesinde önemli yol katedildiğini belirterek, “Vatandaşlarımız bu böcek türü ile karşılaşırsa mutlak suretle bizi arasın. Fotoğraflarını çekip, ihbar hattına atsınlar. Farklı türler var, onlar kokarca olmayabiliyor. Bizler bu fotoğrafları ayıklayıp, ihbar olarak bakanlığa gönderiyoruz. Onlar da yerinde inceleme başlatıp, önlem alıyorlar” dedi.