30 Eylül 2012. Türkiye yi on yıldır iktidar da olup tek başına yöneten akp nin 4.Kongresinde VİZYON olarak Türkiyen'in geleceği, siyasetin geleceğinden çok sadece parti'nin geleceği ile ilgili hesaplar üzerine kurgulanmış bir kongre yapıldı.

Kongrede bol şarkılı, şiirli konuşmalarla duygusal ortam sağlandı. ama nedense şimdiye kadar birlikte yürüdükleri, birlikte ıslandıkları yollardan bu sefer geçmediler, daha ziyade birlikteliklerinin ayrışmayacağına vurgu yaparak , bu ayrılığın da duraksama olacağına dair açıklamalar , ikna etme mücadelesi ne ait söylemler damgasını vurdu. sanki ben ayrılacağım, haklarımı helal ediyorum sizde helal edin , ama diğer taraftaki işler de olası bir aksilik çıkar sada yine dönebilirim. kapımı lütfen kapatmayın mesajı vardı. buna gerek yoktu aslında, nasılsa bu kapı senin kapın ve sana nasıl olsa hep açıktı.

Kongre nin Türkiye yi ilgilendiren yönü 2023 vizyonu konmuş olmasıydı. 2071 şimdiden öngörülebilecek bir şey değildi. 2023 yani önümüzdeki on yıl için on yıldır iktidar olan bir parti nin aslında daha elle tutulur, Daha gerçekci, söylemleri olması lazımdı. Sadece ekonomi nin gelmiş olduğu bu günkü durum dan bahis le bu işler geçiştirilmemeliydi. Ekonomi nin de aslında yarınlarda ne olacağı da kesin belli değilken.

Kongrenin diğer bir konusu da Akp ye yeni katılan Numan Kurtulmuş un has parti si ve eski Dyp genel başkanı Süleyman Soylu nun parti nin organlarından Mkyk da görev verilmesi idi. Siyaseten yüzde birlere muhtaç değilsen neden yüzde bir bile oy katamayacak siyasileri partine davet edip yetkili kurullarında görev verirsin. Bu tarlayı boşaltmak sa yarın başka oyuncular hep çıkacaktır. Yok yarın başkanlık sisteminde seçimlerde yüzde bir bile çok önemli , onları da yanıma alayım diyorsan buda sadece kendini düşünmek demektir. Veya yıllardır Akp içinde mücadele eden siyaset yapan arkadaşlarına da haksızlık yapmak demek olur.

KONGRE Türkiye nin geleceğinden çok parti nin geleceğinin hesapları üzerine kurulmuş ve telaş içinde hazırlanılmış bir kongre olarak tarihe geçecektir.

Türkiye nin ekonomik olarak gelişmesinden ,Gelir  paylaşımında halk ın payına sadece zamlar düşmemelidir.
Barzani kürtce konuşma yaparken, Kongrede alkış yağmuruna tutan delegeler neden ve kimi niçin alkışladıklarını sorgulamalıdır.
Siyasi Partiler ve Seçim kanunları değiştirilmesi bile düşünülmeden Türkiye de demokrasi yerli yerine oturmayacağı gibi , bu demokratik olmayan kanun yarınlarda Akp nin de başını ağrıtacağı öngörülememiştir.

Terör'ü destekleyen ülkeler diye sadece Almanya ve Fransa ya sataşma yapılırken İsrail ve ABD nin terör e desteğinden söz edilememiştir.
Yeni Anayasyı yapalım ama sizler olmaz iseniz, kim destek verirse onlarla da yaparım anlayışı çok doğru yaklaşım olmasa gerek.

Anayasa'nın tüm  toplumun büyük çoğunluğunun uzlaşı sı alınarak yapılacağını herkes bilir.
Ben büyüdüm, Küresel oyuncuyum IMF ye bile borç veriyorum demek güzeldir de , Her gün can alan teröriste Dünya yı dar etmek için kuzey Irak a ve diğer yerler'e gidip inlerinde yok etmek için Abd den ışık beklemek büyüklüğe yakışmıyor.

Mısır, Irak ve Filistin liderlerine kürsüden verilen hitabet, Türkiye yi ortadoğuya hapsolmuş görüntü verirken, Büyük devlet olmanın gereği küresel oyunculardan, gelişmiş ülkelerden, ABD, RUSYA, ALMANYA, FRANSA, İNGİLTERE, JAPONYA, İRAN, ÇİN, HİNDİSTAN vb ülkelerin liderlerini kürsüye getirip TÜRKİYE hakkında övgü dolu sözler duymak belki bizi büyük yapabilirdi.

Bazı gazete ve gazetecilere uygulanan kongre yasağı hoş olmamıştır. Daha demokratik anlayışın hakim olması gerekirdi.
Sayın Erdoğan için hazırlanan konuşma metni nin Dünya daki küresel oyuncuların, gerçeklerin ışığından çok, Hayellerin, parti tabanı nın istek ve beklentilerine göre dizayn edilmiş olduğunu izledik.

Hiç mi doğru işler olmuyor derseniz. Kongre ortamının ve görsel sunumların başarılı olmasını izledik. Yıllardır savuna geldiğimiz  tüm makam ve görevler de on yıldan fazla kalınmasın, anlayışına uygun bir iş yapıldı. Bu konuda sayın Başbakanı kutluyorum. sözünde durmaya aday olduğu  için.  Tüzük değişikliği yapılıp bir dönem ara verildikten sonra tekrar aday olunması nı aynı görevler için şık bulmadığımı da belirtmek isterim.

Sonuç olarak Türkiye nin son on yılında iktidar olup bizi yöneten iktidar partisinin, geleceğe dair vizyonu'nu eksik buldum. Kadroları nın yetersizliğini kendileri de kabul edip birleşmeler yapıldığını gördük. Sayın Erdoğan sonrası nın, siyaset mühendisliği nin telaşını izledik. Olası lider sıkıntısı nın tüm Akp lilerce kaygı duyulur seviyede olduğu belirginleşti. Bunun en önemli göstergesi sayın Kurtulmuş ve Soylu nun Akp'ye katılması ve bu sürec te parti içinden hiç muhalif ses çıkmamasıdır. AKP ye muhalafetin yetersiz oluşundan iktidar partisi de kendini yenilemekte zorlanmaktadır. Yazar ve Aydın ların iktidarın ve sayın Erdoğan ın her söylediğine, her yaptıklarına alkış tutmaları hayra alamet değildir.

Türkiye yeni bir sürece girmektedir. önümüzdeki üç yıl üç seçim yaşayacağız. Belediyeler'in ardından başkanlık sonrasında milletin vekilliği. Bu süreç yeni oluşumlara, yeniliklere, yeni yüzlere gebe. Bakalım milletimiz neyler. neylerse inşallah güzel eyler.
 
                                                                                                            Harun ÖZDEMİR.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
benazir kandemir muhcu 11 yıl önce

herkes herşeyden neyi anlamak istiyorsa onu anlar...ben de bu kongreden çok şeyler anladım ve yıllardır tercihimi bu yönde kullandığım için kendime hak verdim..
bir kongrede daha ne olabilirdi...ak parti seçmeni ya çok doğru kararlar veriyor ya da çok büyük bir yanlışın içinde ..bunu isteyen istediği yöne çekebilir...