Bak Tolunay kardeşim. Sen bu takıma futbol olarak zerre kadar bir şey katmadın. Sadece saha dışı futbolcu kesip süresiz kadro dışı bırakmak ve göndermekle tehdit ettin. Futbolcular uzun zaman yenilginin sonrasında hırs yaparak maç kazanmaya başladıklarında bunun üzerine çöreklenmeye başladın. Hocalık olarak bence büyük bir hiçsin.
Yabancı futbolcuları transfer döneminde takımdan keserek Trabzonspor’a zarar verdiğinin farkında değilsin. Hele hele bir iddian olmadığı şu son haftalarda onları daha çok sahaya sürerek satışlarını hızlandırman gerekirken aklın sıra nasıl olsa gönderilecekler deyip kadrodan çıkarıyorsun. Bundan sonra kim ne yapsın senin formsuz, oynamayan futbolcunu. Kim para verir senin Colman’ına… Biz Alanzinho Alper takasını düşünürken kafana göre adamı bitirdin. Bu konuda bir bilenden ders al. Biliyorsun oraya yama olarak, bir buhran arifesinde geldin.
Her sözünün arkasında gelecek sezon yapacaklarını söylüyorsun. Unutma ki senin bu sezonki başarın, gelecek yıl hoca olman için bir ayna olarak karşına çıkacaktır. Gidişatın berbat. Şahsen benim fikrim takıma top oynatamıyorsun. Herkesin kullandığı sabit cümleyi sana söyleyeyim “bu gömlek sana büyük”
Tolunay kardeşime yine benden bir hatırlatma olsun. Bir kulüpte yapılan yönetim değişikliklerinde, başa gelen yeni yönetim ilk önce hoca değişikliğiyle işe başlar. Ardından bir iki yıldız transfer eder ki bir önceki yönetimin gölgesinde kalmayayım diye. Nasıl ki sen hoca olarak geldin birkaç futbolcuyu kafana göre takımdan kestin, birkaç futbolcuyu gönderilecekler listesine aldın, forvetsiz takımın forvetini sattın… aynı senin gibi gelecek olan yönetimde bir şeyleri yapacaktır.
Gelelim son zamanlardaki Trabzonspor’umuzun çıkışına. Bir takım bazı inişli çıkışlı dönemler yaşadığı gibi Trabzon da bu inişli çıkışlı dönemlerden dibi görünce yukarılara doğru tırmanmaya başladı. Bu tırmanışın nedeni asla ve asla hoca sayesinde olan bir tırmanış değil, aksine Trabzonspor’un futbolcularının kalitesinden kaynaklanıyor. Beşiktaş’ın başarısı hocasından bunu biliyorum. Bir de yakaladıkları atmosferin etkisi büyük. Bursaspor da atmosfer sayesinde tepelere oynayan takımlarımızdan. Fakat Trabzonspor’umuz kaliteli futbolculardan kurulu (her bir futbolcu diğer takımlarda banko oynayacak kapasitede) olmasına rağmen atmosfer ve hakem hatalarından belirli bir düşüş yaşadı. Buna birde sakatlıklar ve formsuz futbolcular eklenince forvetsiz takım inişe geçmişti. Bir takımda herkes gol atıyorsa o takımın sabit bir forveti yoktur. Şu anki tırmanış hocasız bir takımın rüzgarın etkisiyle ilerlemesi gibi bir şey.
Hiç kimse kupa maçında Trabzon’a “evet kupa bizim” gözüyle bakamıyor. Tolunay hoca ne kadar “bütün gücümüzle kupaya yöneleceğiz” dese de taraftar buna pek inanmıyor. Çünkü şu ana kadar takıma oynattığın oyun ortada. Trabzonspor kupayı ya kazanacak ya kaybedecek. Kaybederse takım Toluna hocanın takımı değil. Çünkü o kurmadı. Kazanırsa. Bütün gücümüzle kupaya saldıracağımızı söylemiştik diyecek…
Sayın Çömez, bu tolunay düşmanlığın neden kaynaklanıyor, analyamıyorum. trabzon sanki şenol döneminde iyi mi oynuyordu. Bu takım şenolun eseridir. bana göre asla teknik direktör değil şenol hoca. onun yüzünden şampiyonluğu kaybettik, hala şike diye teselli buluyoruz. biraz insaf lütfen.