HER GELENİ HIZIR, HER GECEYİ KADİR BİL!
Rahmet ve bereket mevsimi ramazanı idrak ederken, Yüce Kitabımızda “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir gecesini idrak etmenin manevi huzurunu yaşamaktayız.
Kadir Gecesinin, hidayet kaynağımız Kur’an-ı Kerim’in, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (sas) kalbine inmeye ve İslâm güneşinin yeryüzünü aydınlatmaya başladığı gecedir.
Kur’an-ı Kerim’de bu gece şöyle anlatılmıştır:
“Biz Kur’an-ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. (Kadr Sûresi, 1-5)
Rasûl-ü Zîşân Efendimiz ise:
“Her kim inanarak ve (sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Her kim Ramazan orucunu inanarak ve (mükâfatını Allah’tan) umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır” (Buharî, Savm, 6)” buyurmaktadır.
Kadir gecesini ihya etmenin yolu, Kur’an’ın kadir ve kıymetini bilmekten, Kur’an’la hayatı anlamlandırmaktan, onunla hayata, insana, eşyaya, tabiata, çevreye ve varlığa bakmaktan geçer. Yaşayan Kur’an Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) çağlar üstü örneklik ve rehberliğini doğru anlamaktan ve onu doğru takip etmekten geçer. Ancak o zaman Kadir gecesi bizim hayatımıza bin kat değer katabilir.
Yüce Rabbimiz nezdinde değerimizi yükseltmenin yolu, hayatımızı “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” şuuruyla sürdürmekten geçer. Allah katında yeniden yücelmenin yolu, sürekli nefs muhasebesi yapmaktan, geçmişimizi değerlendirmekten, gafletle geçen günlerimizi sorgulamaktan, hata ve günahlarımızdan tövbe ve istiğfar etmekten geçer. Bu gece ile yükselmenin yolu, Yüce Rabbimizden af ve bağışlanma dilemekten geçer.
Resûl-i Ekrem’in (sas) Kadir Gecesinde nasıl dua edeceğini soran Hz. Aişe validemize öğrettiği “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affeyle” (Tirmizî, Deavât, 85) niyazını hayatımızda kavli ve fiili duaya dönüştürmekten geçer.
Bu gece, rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetin farkında olma zamanıdır. Bu geceyi değerlendirmenin yolu, Kur’an-ı lafzı ile okumanın, dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer.
Bu gece sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu bir gecedir. Bu müstesna geceleri kendimizi yenileme fırsatı olarak değerlendirmeli, kendimiz, ailemiz ve bütün insanlık için dua etmeliyiz.
Ramazan ayı boyunca müslüman kardeşlerimizin yaşadığı şiddet ve çatışmalar, katledilen masum canlar, akıtılan masum kanlar, dökülen gözyaşları, hepimiz için bir hüzün vesilesi olmuştur. Yüce Mevlâ’dan niyazım şudur:
Rabbim! Ümmet-i Muhammed’e rahmet eyle! Ümmeti cehalet ve fitne hastalığından kurtar! Hepimizi iki cihanda aziz eyle! Bizleri tevhid ve vahdette birleştir!
Rabbim bizleri, “Müminler ancak kardeştirler” ayetindeki gibi zihinleri bir, yürekleri bir, gayeleri bir, sevgileri bir, hüzünleri bir, acıları bir kardeşler topluluğu eylesin! Bütün insanlığın özlemi olan barış ve huzur ortamını tesis edenlerden eylesin! Hiçbirimizi Kadir gecesinin feyzinden ve bereketinden mahrum eylemesin!
Bu gecenin, ülkemiz, milletimiz ve ailemiz için hayırlara vesile olmasını, acılar içinde kıvranan İslâm âlemine merhamet, adalet ve barış; insanlık âlemine ise hidayet getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Bin aydan daha bereketli olan bu geceden mevlam hepimizi istifade edenlerden eylesin! Kadir geceniz mübarek olsun!
Rahmet ve bereket mevsimi ramazanı idrak ederken, Yüce Kitabımızda “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir gecesini idrak etmenin manevi huzurunu yaşamaktayız.
Kadir Gecesinin, hidayet kaynağımız Kur’an-ı Kerim’in, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (sas) kalbine inmeye ve İslâm güneşinin yeryüzünü aydınlatmaya başladığı gecedir.
Kur’an-ı Kerim’de bu gece şöyle anlatılmıştır:
“Biz Kur’an-ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. (Kadr Sûresi, 1-5)
Rasûl-ü Zîşân Efendimiz ise:
“Her kim inanarak ve (sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Her kim Ramazan orucunu inanarak ve (mükâfatını Allah’tan) umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır” (Buharî, Savm, 6)” buyurmaktadır.
Kadir gecesini ihya etmenin yolu, Kur’an’ın kadir ve kıymetini bilmekten, Kur’an’la hayatı anlamlandırmaktan, onunla hayata, insana, eşyaya, tabiata, çevreye ve varlığa bakmaktan geçer. Yaşayan Kur’an Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) çağlar üstü örneklik ve rehberliğini doğru anlamaktan ve onu doğru takip etmekten geçer. Ancak o zaman Kadir gecesi bizim hayatımıza bin kat değer katabilir.
Yüce Rabbimiz nezdinde değerimizi yükseltmenin yolu, hayatımızı “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” şuuruyla sürdürmekten geçer. Allah katında yeniden yücelmenin yolu, sürekli nefs muhasebesi yapmaktan, geçmişimizi değerlendirmekten, gafletle geçen günlerimizi sorgulamaktan, hata ve günahlarımızdan tövbe ve istiğfar etmekten geçer. Bu gece ile yükselmenin yolu, Yüce Rabbimizden af ve bağışlanma dilemekten geçer.
Resûl-i Ekrem’in (sas) Kadir Gecesinde nasıl dua edeceğini soran Hz. Aişe validemize öğrettiği “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affeyle” (Tirmizî, Deavât, 85) niyazını hayatımızda kavli ve fiili duaya dönüştürmekten geçer.
Bu gece, rabbimizin bizlere sunduğu sayısız nimetin farkında olma zamanıdır. Bu geceyi değerlendirmenin yolu, Kur’an-ı lafzı ile okumanın, dinlemenin yanında, yaptığı çağrıyı anlamaktan, üzerinde düşünmekten ve mana ikliminde yol alarak hayatımızda onu rehber edinmekten geçer.
Bu gece sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu bir gecedir. Bu müstesna geceleri kendimizi yenileme fırsatı olarak değerlendirmeli, kendimiz, ailemiz ve bütün insanlık için dua etmeliyiz.
Ramazan ayı boyunca müslüman kardeşlerimizin yaşadığı şiddet ve çatışmalar, katledilen masum canlar, akıtılan masum kanlar, dökülen gözyaşları, hepimiz için bir hüzün vesilesi olmuştur. Yüce Mevlâ’dan niyazım şudur:
Rabbim! Ümmet-i Muhammed’e rahmet eyle! Ümmeti cehalet ve fitne hastalığından kurtar! Hepimizi iki cihanda aziz eyle! Bizleri tevhid ve vahdette birleştir!
Rabbim bizleri, “Müminler ancak kardeştirler” ayetindeki gibi zihinleri bir, yürekleri bir, gayeleri bir, sevgileri bir, hüzünleri bir, acıları bir kardeşler topluluğu eylesin! Bütün insanlığın özlemi olan barış ve huzur ortamını tesis edenlerden eylesin! Hiçbirimizi Kadir gecesinin feyzinden ve bereketinden mahrum eylemesin!
Bu gecenin, ülkemiz, milletimiz ve ailemiz için hayırlara vesile olmasını, acılar içinde kıvranan İslâm âlemine merhamet, adalet ve barış; insanlık âlemine ise hidayet getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Bin aydan daha bereketli olan bu geceden mevlam hepimizi istifade edenlerden eylesin! Kadir geceniz mübarek olsun!
