İlk çekilen kura bizim açımızdan fena değil denecek cinsten. Yalnız herhangi bir sorun çıkması ihtimaline karşın maçın hakemi her kim olursa olsun iyi niyetini Fenerbahçe’den yana kullanacağını bilmeliyiz. Onun için çok iyi oynayarak hakemin iyi niyetini de yenmek zorundayız. Play off'un ilk maçı olması münasebetiyle hakem hataları, bir sonraki maçta telafi edilir görüşüyle çok göze batmayacaktır. Tıpkı ligin yeni başlarken yaşanan sürprizler ve ummadık yenilgilerden sonra “olsun daha önümüzde maçlar var” duygusu gibi.
Diğer taraftan bütün lig boyunca oyun stilini beğenmediğim ve hakem destekli puanlar topladığını iddia ettiğim Galatasaray için play off çok zor geçecek. Hakem desteği konusunda Galatasaray’ın en son maçına bakabiliriz. Bir de rakip takımların en önemli futbolcularına maçtan önce talip olup kafa karıştırmaları da hiç etik değildi. Bir tek maçta böyle bir olay yaşansa göz ardı edilebilir fakat bu hiçte küçümsenecek bir rakam sınırlı kalmadı.
Konumları itibarıyla bütün takımlar intikam alırcasına Galatasaray’a karşı sert ve acımasız futbol sergileyecekler. Kaliteliler mücadele edeceğinden Galatasaray’ı hakemler ancak belirli bir yere kadar savunup iyi niyet kullanacaklar. Yalnız kaleci ve defans bloğunun iyi olması onlara beraberliğe oynamaları yönünde bir rota çizdirecek.
Tayfur Havutcu’nun takımı beni şaşırtmazsa Galatasaray’dan sonra gelen ikinci kaybeden takımlar sıralamasında yerini alacak. Tayfur hocanın geçen yıl Beşiktaş’ı çalıştırdığı dönemlerde oyun olarak Beşiktaş’a hiçbir şey katmadığını gördük. Yıldızlarla maç kazanmak Maradona’nın zamanlarında kaldı desek hiç de abartmış sayılmayız. Beşiktaş eğer eski hocalarıyla devam kararı almış olsalardı yerlerini üst seviyelerde gösterebilirdik.
Play off sisteminde favori olarak Trabzonspor’u gösterebilirim, fakat gerçek gücü ve oyun stiliyle oynarsa. İki, eğer hakemler adil maç yönetirse ki genelde mağdur tarafı, kaybedenleri her zaman Trabzon oluşturuyor. Üç, gerçekten bizleri şaşırtıcı uyuşukluğa bürünüp elleri ayakları bir birine dolanmazsa en favoriler arasındayız diyebilirim. Yalnız bana ilk maçı şimdiden Trabzon kaybedecek gibi geliyor. Söylediğimiz standartlarda oynasa bile hakem Fenerin sahası diyerek bir şekilde maçı Fenerbahçe’ye verecek gibi geliyor bana. İnşallah yanılırım.
İkinci favorim Fenerbahçe’dir. Lakin Fenerbahçe bir bulmaca parçası misali o kadar karışık futbol oynuyor ki bunu çözmek bazen imkânsızlaşıyor. Mesela Galatasaray’ı yenecek güçte olmasına rağmen korkak oyunundan dolayı Galatasaray’a bu sezonda her defasında puan kaptırmıştır. Ekstra olarak hiç oynamadığı zamanlarda Alex sürpriz bir şekilde sahneye çıkıp balına iki gol atıp takımı galibiyete götürüyor. Fenerbahçe’nin hocası Aykut Kocaman Fenerbahçe için yeterli seviyede bir hoca olmadığından yıldızlara belli bir oyun stili de aşılayamıyor. Bu yüzden gözde favorilerim arasında yıldızları sayesinde yer alırken onlardan bir takım oyununu da beklemediğimi belirtmek isterim.
Şampiyonluğu kim göğüsleyecek derseniz elbette puan farkıyla ve hakemler sayesinde Galatasaray diyeceğiz. Kesinlikle Galatasaraylılar bundan gocunmasınlar çünkü son maçta küme düşen bir takıma karşı ilk yarı bitimine kadar atakları dahi yokken imdatlarına hakem yetişti. Kırmızı kartlık pozisyon için ise aynı hareket Galatasaraylı bir futbolcu tarafından yapılmış olsaydı kırmızı kart çıkmazdı. Kimse kimseyi kandırmasın.
Her şeyin hayırlısı deyip hep beraber beklemeye koyulalım bakalım.
yaziyla ilgili tek onayli kelime heralde fenerin bala goludur cunku yine playoff ta galatasaraya iki bala golu var ama aslinda en onemlisi bu yazinin tarafsizliktan cok uzak oldugudur , galatasaray play off taki oyunu ile bunu coktan kanitlamistir.