Hafta içi Ağasar Vadisi Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin Sancaktepe’deki merkezine ziyarete gittik. Hem yönetim kurulu toplantısına katıldık hem de toplantı öncesi dernekte bulunan eş, dost, akraba ile hasbıhal eyledik, hasret giderdik.
Sağ olsunlar, annemin vefatı münasebetiyle taziye dileklerinin ardı arkası kesilmedi. Çoğu zaten 70’li yıllardan annem ve babamın öğrencileriydi.
Yönetim kurulu toplantısında üzerine dernek merkezi inşa edilmek üzere alınan arsayla ilgili son aşama hakkında bilgiler paylaşıldı. Dernek başkanıyla hem bacanak olan hem de aynı adı soyadı taşıyan yönetim kurulu üyesi Mustafa Demir bazı teknik ayrıntılar da vererek arsanın alındığını, ancak bazı bürokratik işlemlerin devam ettiğini, kısmetse önümüzdeki sonbaharda inşaata başlamayı tasarladıklarını söyledi.
Bilindiği gibi Ağasar Vadisi Derneği geçtiğimiz aylarda mülk edinme projesi olarak bir kampanya başlatmış ve diğer derneklere de örnek teşkil etmişti. Başkan Mustafa Demir de ziyaretlere başladıkları günlerde ilk görüştükleri üyelerinden beklediklerinin üzerinde bir destek aldıklarını, bunun da kendilerini ilerleyen süreçte fazlasıyla motive ettiğini vurguladı.
Ağasar Vadisi Derneği’nin başlattığı seferberlik gerçekten de büyük bir ilgi ve desteğe mazhar olmuş görünüyor. Bu hamlenin eski ve dernekten bir vesileyle uzaklaşmış üyelerin dönüşü, yeni isimlerin de kendi istek ve iradeleriyle derneğe üye olmaları gibi pozitif sonuçları da olmuş. (Bu arada nihayet tanışabildiğim diş hekimi akrabam Batıkan Şirin’le ikimiz de üye olduk)
Ben de kısaca gelişmelerden duyduğum memnuniyeti ifade ettikten sonra kendi mülkünde faaliyet gösteren derneklerin bir üst segmente çıktıklarını, ancak mülk sahibi olmanın tek başına yeterli olmadığını ve mekânı faydalı faaliyetlerle doldurmak gerektiğini söyledim. Tabii ki kendi şahsi tecrübe ve gözlemlerin doğrultusunda kendilerine fikir ve proje desteği vereceğimi de değerli başkan ve yönetim kurulu üyelerine arz ettim. Toplantının sonunu beklemeden de müsaade isteyip ayrıldım.
Bütün bu gelişmeler tabii ki çok sevindirici, özellikle benim gibi başta hemşehri dernekleri olmak üzere STK’ların bu coğrafyada yaşayan toplumlar için şart olduğunu düşünenler açısından. STK’lar ne kadar güçlü ve aktif hale gelirse, toplumun yaşadığı problemler daha kolay çözülecektir.
