Geçen sene iki dakikalık şampiyonluk sevincini bu sene bütün yıla yaymak için dört koldan saldırmış durumda Fenerbahçe. Bu nedenle şampiyonluğa çıkan bütün yolları mubah görüyor. Doğru ya da yanlış olduğu tartışılır, fakat sonuçta Fenerbahçe’nin şampiyonluk hanesine bir yenisi eklenecek ya siz ona bakın.
İlk yarının sonundaki açıklamayla ateşlenen fitili Hıncal ağabey (Uluç) fark etmiş olacak ki dokuz puanlık fark olmasına rağmen “Trabzon’u şampiyon yapmazlar” demişti. Buradan bütün Trabzonlular adına ondan özür dileyerek kendisine hak veriyorum. Süreç öyle bir başladı ki saha haricinde dönen dolapların sahada verilen mücadeleden daha etkili olduğuna hep beraber şahit olduk.
İlk önce Trabzonspor’un dönen tekerine taş koymak için hakemleri kışkırttılar. Bu Trabzonspor’u da strese soktu ve kendi evinde maç kazanamaz hale geldi. Kısacası Trabzonspor durdurulmuş oldu. Ardından rakip takıma çalışmalar başladı. Aradaki dokuz puanlık farkta bir şekilde kapandı gitti.
Bizler gördüklerimizi rahatlıkla söyleyemezken, yetkili ağızlar çekinmeden gerçekleri gün yüzüne çıkarıyordu. Kayseri’nin kalecisi hakkında Allah’tan bizim başkan nokta bir açıklama yaptı ki bizler bu açıklamaların arkasına sığınabildik. Fenerbahçe Kayseri maçını kazanırken Kayseri ile Trabzon arasını da bozarak Kayseri’nin bize diş bilemesine neden oldu. Aynı şekilde Gençlerbirliği maçı da dikkatlerden kaçmadı. Hakem hataları çoktu. İşin ilginç yanı Gençlerbirliği’nin kalecisi de eski bir Fenerbahçeli.
Fenerin Beşiktaş ve Galatasaray maçlarını kazanması normal karşılıyorum. Bu iki takım da Fenerbahçe’yle mücadele ederek yenilmiş, her iki takımda öndeyken yenik duruma düşmüştür. Beşiktaş’ı neyse de Galatasaray’ın başında Hagi bilerek veya bilmeyerek Galatasaray’a müdahale etti. Ardından kaçınılmaz yenilgi. Yine herkes Hagi’nin oyuna müdahalesini eleştirdiği için bu kanıya varıyoruz.
Bu dönemlerde Trabzon’da parlayan bir yıldız. Alex’in en beğendiği futbolcu Jaja. Bilica’yla yakalanıyor. Ardından sahada gezen bir Jaja. Müthiş bir düşüş yaşanıyor kendisinde. Acaba soruları geliyor aklımıza. Şu an yarış devam ettiğinden dolayı çok da ileri gitmek istemiyorum. Hele şu Galatasaray maçındaki ince pası biraz olsun kendini affettiriyor.
Bursa maçı gelip çattığında geçen seneye ait bir acı gerçek var ortada. Birincisi Bursa’nın şampiyon olmasında Trabzon’un büyük payı vardı. Yani Fenerbahçe’nin sosyal yönlerden bu kulübe bir baskı uygulaması söz konusu değildi. Ee sonuç? Fener Kadıköy’de bu takımla berabere kalıyor. Hatta Bursa taraftarı şampiyon Trabzon nidaları arasında.
Yıllardır Eskişehir’de bir başarı gösteremeyen Fenerbahçe bu takımı 3-1’lik bir skorla geçiyor. Acaba normal bir sonuç mu? Maçı izlerseniz Eskişehir’in istenilen mücadeleyi vermediğini gözlemlersiniz. Neden kenar yönetimi bir sıfır öne geçmesine rağmen oyuna müdahale etmedi? Kenar yönetimi dediğim Bülent Uygun. Eski bir Fenerbahçeli.
Bunların hepsi bir istatistik. Yani bizim bir şey iddia ettiğimiz yok. Nasıl ki Aykut Kocaman ikinci yarı başlamadan hakemler hakkında açıklama yaptıysa bizlerde futbolun gerçek yüzünü sayesinde görmüş olduk. Asıl maçın saha dışında olabileceği konusunda kendi çapımızda kafa yoruyoruz işte.
