Şalpazarı Belediye Başkanlığı aday adaylığı için Ak Parti’ye başvurular dokuz kişi ile rekor sayıya ulaştı. Bu durum basının da, halkın da ilgisini çekmekte, sonucun ne olacağı konusundaki merakları artırmaktadır. Bir yandan da aday adayları, siyaset sahnesinde kendilerini tanıtabilmek için imkânları ölçüsünde çalışmalarını sürdürmektedirler.
Adayların çokluğu bazı yorumculara göre hayra alamet değil, bazılarına göre ise bir zenginliktir. Bana göre ise, sürecin iyi yönetilmesi şartıyla çok seslilik, çok renklilik, kardeşlik ve zenginliktir. Çok önceden başvurusunu yapan Sayın Necati Bey dışında bütün aday adayı kardeşlerimin başvuru törenlerinde özenle ve özellikle yanlarında bulunarak birlik mesajımı hem onlara, hem de kamu oyuna vermeye gayret ettim. Çünkü Şalpazarı’nın artık Ak Parti iktidarı ile bütünleşmesi gerekir. Bu bütünleşme maalesef bu güne kadar olamamıştır. Artık kaybedecek bir dönemimiz daha yoktur.
Sayın Başbakanımız önceki dönemlerde Şalpazarı’nı ve Geyikli’yi üç defa ziyarete gelmiştir. Gelişlerinde acizane ben de kendilerinin programlarını yapıyordum. Ak Partililer olarak %70 oy oranı ile yerel seçimleri alarak Sayın Başbakanımız R.Tayyip ERDOĞAN’ı mutlu edememenin mahcubiyetini içimizde hissediyoruz. Artık bu dönem, 30 Mart 2014 Yerel seçimleri ile kapanacaktır. Şalpazarı’nı yüksek bir oy oranı ile kendilerine hediye ederek hizmet almanın sabırsızlığını yaşıyoruz.
Ben de bu seslerden ve renklerden biri olmak; Şalpazarı’na hizmet edebilmek için kamu görevimden istifa ederek Ak Parti Şalpazarı İlçe Başkanlığı’na başvurusunu yapan aday adayı olarak bu süreci hem izliyor, hem de bizzat yaşıyorum.
Şu tecrübeyi hatırlamamız yararlı olacak diye düşünüyorum: Bir şeyi ihtirasla, aşırı hırsla ve öfke ile istememeli. ”Mutlaka ben olmalıyım” diyerek yola çıkmamalı. Seçmenine
bu tutumunu yansıtmamalı… Bu uğurda diğerlerini öteki, kendisini asil saymamalı. Çok istenilen o şey, sonradan “üzüntüye” ye dönüşebilir! Ayrıca başkalarını eksik göstererek kimse yücelmez; başkaları hakkında aktarılanlar doğru değilse iftiradır; buna hiç gerek yoktur! Ömür kısa, insan değerlidir; bu kısa ömür için değerlerimizi zedelemeyelim; kesinlikle değmez!
Şalpazarı’nda yenilik ve değişim istendiğini halktan sürekli dinliyoruz ve biliyoruz. Konuyu bu açıdan ele alarak yeni aday adayları üzerinde ciddi bir inceleme ve analiz yapmak suretiyle mümkün olduğu kadar doğru bir kararın ortaya çıkacağına inanıyorum. Ancak bu çalışmaları etkileyecek yanıltma ve karalama risklerine dikkat çekmek istiyorum.
Siyaset veballi bir iştir. Seçim bölgesindeki çalışmamız sonucunda halktan edindiğimiz intibayı şöyle özetleyebiliriz:
Seçmenler, Şalpazarı ilçemizde artık farklı bir yönetim anlayışına sıçrama yapılmasını, ilçedeki alışılmış, statik ve onlarca yıldır sürüp gelen ama devam etmemesi gereken, her seferinde benzer şekilde tekrardan ibaret olan monoton yapılanmaların aşılmasını istiyor.
Bunun için bilgili, ufku açık, adil, dürüst, şaibeleri olmayan, donanımlı, idealist, girişken, hizmet heyecanı taşıyan, yöneticilik deneyimi takdir toplamış, temsil yeteneği, vizyonu ve hedefleri olan cesaretli bir aday istiyor. Bu adayı da rahatlıkla ve yüksek bir oy potansiyeli ile seçmek istiyor; bunda hiç sorun yok. Bunu Sayın Başbakanımıza armağan etmek, karşılığında da hizmet almak istiyor.
Şalpazarı’nda seçimi almak konusunda bir sıkıntımız olmayacaktır. Ancak mesele sadece seçimi almaktan ibaret değildir. Hedef, hem seçimi almak, hem de makul kişi ile almaktır. Çünkü seçmen üzerinde hizmet memnuniyeti oluşturmak; davanın tabanını güçlendirmek; uygulamalarıyla vizyon ve vitrin oluşturmak, yani geleceği şekillendirebilmek; donanımlı, deneyimli, temsil gücü olan, samimi ve sadık kişilerle mümkün olabilir.
Adayın kim olduğu açıklandıktan sonra birlik ve beraberliğin bütün aday adaylarınca sürdürülmesi önemlidir. Çünkü yerel seçimlerde kaybedilecek bir oy, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri de etkileyecektir. Bu ülke için kefenini giyerek yola çıkan Sayın Başbakanımızı desteklemenin yolu hiç fire vermeden bütün aday adaylarının aralarında iş bölümü yaparak, başka oluşumlara yönelmeden iri ve diri olmak için en yüksek oy oranına ulaşmanın hazzını yaşamak ve yaşatmaktan geçer. Bunu Abdullah GÜLAY ile başarmak mümkündür.
Bu düşünceler çerçevesinde bütün aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Çıkacak olan sonuç Şalpazarı’na ve ülkemize hayırlı olsun diyorum.
Özel sohbetlerde kullanılan bir cümleyi buraya aktarmak sanki gerçek bir düşünce imiş gibi sunmak, özel kapris ve kıskançlık gibi görünüyor.Geçerliliği yoktur. Bildiğim kadarıyle değerli hocamız ve adayımız Abdullah hoca defalarca koltuğundan kendisi fedakarlık olsun diye istifa etmiş ve ayrılmıştır.
Müdür olarak atandığı halde kurumuna hizmeti önde tutmuş ve gitmemiştir. en son atandığı Akçaabat Sağlı meslek lisesine'de koltuğa gitmemiş, sade öğretmenliği tercih etmiştir. O değerli bir kişilik olup, koltukla değil hizmetle ilgili bir arkadaşımızdır. Hem sonra adınız da gizlenmiş ama tahmin edilen kişi olduğunuzu da söylemeliyim. Çünkü kendisine sorduğumuzda bu sohbet cümlesinin belli kişilerle konuşulduğunu söylemiştir.Ata çiçek takma adlı vatandaş, Çiçek gibi gönlünüzü çiçek gibi tutunuz. burada söylediğinizin bir hükmün yoktur.Yani gerçek değildir.