Birkaç gün önce İstanbul’da Şalpazarı için önemli bir toplantı gerçekleşti. Şalpazarı Eğitim, Kültür, Sanat ve Turizm Derneği yöneticileri akşam yemeğinde bir araya gelerek bir süredir devam eden ve artık tamamlanma aşamasına gelen Şalpazarı Eğitim ve Kalkınma Vakfı'nın hazırlıkları hakkında görüşlerini beyan ettiler, fikir alışverişinde bulundular. Toplantıda o günlerde bir dizi ziyaret için İstanbul’da bulunan yine Şalpazarılı hemşehrimiz Trabzon SGK İl Müdür Yardımcısı Abdurrahman Halcı ve bendeniz de misafir olarak hazır bulunduk. Görüş ve düşüncelerimizi beyan ettik.
Önemli şeyler konuşuldu konuşulmasına ama herkesin dediğini tek tek yazma lüksümüz yok, dolayısıyla âcizane bir genel değerlendirme yapmaya çalışacağız.
Ağır abi…
Dernekçilik konusunda önemli mesafeler kat etmiş olmamıza rağmen, vakıf konusuna fazla vâkıf olmadığımız anlaşıldı. Fakat hazirunda vakıf kurma çalışmalarında bulunmuş dostlar vardı, gerekli bilgileri aktardılar sağ olsunlar. Ahmet Çabuk’un “Vakıf sivil toplumculuğun ağır abisidir” tanımı da son derece isabetli bir benzetme oldu.
Vakıfların derneklere göre çok daha ciddiye alındığı ve itibar gördüğü, hareket alanının da aynı şekilde daha geniş olduğu görüşleri dile getirildi. Toplantıya katılan dostlarda daha yüksek bir sorumluluk ve aktivite düzeyine mecbur olacakları yönünde tatlı bir endişe gözlemledik.
Ekonomik bağımsızlık her şeyden önemli
Vakfın kuruluş aşamasında bir araya getirilmesi gereken sermaye hiç de küçümsenecek bir meblağ olmamasına rağmen, Eğitim Derneği yöneticisi arkadaşlar bir önceki toplantıda bu meblağı başkalarına gitmeye gerek kalmadan kendi aralarında toparlayabileceklerine dair irade beyan etmişler. Bu da son derece sevindirici bir gelişme olarak kayıtlara geçmiştir. Hayatın hemen her alanında çok önemli olan ekonomik bağımsızlık, STK’larda çok daha önemlidir.
Vakıf, faaliyet alanı ve çeşitliliği açısından dernek düzeyinde kalamaz. Kalacaksa bu kadar masraf ve zahmete girmeye gerek olmadığını şimdiden söyleyelim. Başkan Hasan Keskin’le birlikte ilk iki kurucusundan biri olduğum Eğitim Derneği birkaç göz kamaştırıcı etkinlikle seneyi bitirebilir, bu da genel kamuoyu tarafından takdire şayan bulunabilirdi. Şalpazarı Eğitim ve Kalkınma Vakfı’nın böyle bir lüksü yoktur, olamaz. Kurucu kadro ağır bir yükün altına girmiştir, fakat endişeye mahal yoktur. Şalpazarı’nın insan sermayesi bir vakfı ayakta tutmaya ve vakıf yoluyla memlekete en hayırlı hizmetleri yapmaya fazlasıyla yeterlidir.
Eğitim tamam; ya kalkınma?
Kurulma aşamasında olan vakfın adında eğitim ve kalkınma var. Bugüne kadar bizim STK’lar eğitim hakkında geceler düzenlediler, hatta geceleri çoğunlukla “Eğitime katkı” adı altında yaptılar. Fakat kalkınma konusunda (yine birçok derneğimizin adında geçmesine rağmen) dişe dokunur bir hamle göremedik. Anadan babadan eğitimci çocuğu olarak eğitim konusunu hafife almam söz konusu dahi olamaz. Ancak kalkınma konusu da eğitim kadar, belki eğitimden bile daha önemlidir. Vakıf, kendi faaliyet alanları çerçevesinde Şalpazarı’nın ve Şalpazarılıların ekonomisine dokunmalıdır. En özet şekliyle söylersek, bu ülkenin geliri giderine yetmemektedir. Ekonominin 1. Gündem maddesinin asgari ücret olması aslında her şeyi ayan beyan anlatmaktadır ama fakirliği öylesine kanıksamışız ki, bunu bile idrak edecek durumda değiliz.
Dernek gecesi Trabzon'da
Köşe yazısı hacmini zorlamamak adına kalkınma konusunu şimdilik daha fazla uzatmayalım ve toplantı gündeminin diğer maddesine geçelim. Eğitim Derneği önümüzdeki aylarda bir gece planlıyor, ancak İstanbul’da değil Trabzon’da. Toplantıda gecenin tarihi ve içeriği hakkında da görüş alışverişi yapıldı. En uygun tarih tespit edilmeye çalışıldı ve net olmamakla beraber 18 Şubat tarihi öne çıktı. Dediğim gibi, henüz tarih net değil ama Trabzon’da olacağı kesin. Bu aynı zamanda vakfın da kamuoyuna duyurulduğu organizasyon olacak.
Vakıf’la beraber Şalpazarı STK’cılığı yeni bir evreye giriyor. Biz de Şalpazarılı bir gazeteci ve sivil toplum kavramına çok önem veren biri olarak faydalı ve verimli hizmetlerde bulunması için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Şimdiden uğurlu kademli olsun.
