Haberi kendisi de bir fındık üreticisi olan fahri muhabirimiz Mustafa Özcan’ın kaleminden okuyoruz:
Türkiye’nin ihraç ettiği fındığın bir kısmı da ilçemiz Şalpazarı ve bağlı köylerde yetiştirilmektedir. Üretici zamanı gelince ürünü toplar, pazara indirip satar, karınca kararınca borçlarını verir, geri kalan kısmı ile de hiç durmadan gelecek yılın ürününü daha verimli kılmak amacıyla çalışmasını sürdürür. Ancak bunu her fındık üreticisi yapmaz. Onlar sadece fındık para ettiği zaman gelip toplar, satar ve giderler.
Ben geçimimi bahçıvan olarak sağlıyorum. Fındık bizim can damarımızdır. Ürünümüzü toplayıp sattık. Daha sonra fındık bahçelerindeki budama işlemlerini gerçekleştirdik. Ocakların arka kısmında bulunan yere hayvan gübresi taşıdık. Onun üzerini toprak ile kapatarak havayla irtibatını kestik. Onun üzerine kışlık gübremizi de vurup bir kez daha kapattık. Kışlık gübre fındığı kışın soğuğundan korur. Son olarak kireç ile fındık dallarının dört bir yanını döndük. Bu da dalda bulunan böceklerin dalı kemirmesini önlemek amacıyla yapılır. Ne yazık ki fındığa bu kadar emek veren çok az sayıda kişi bulunuyor.
..