Yoğun bir dönemlerden geçtiğim için konuya zamanında eğilemedim fakat kafamın bir köşesinde buna ait gündemi canlı tuttum. Sebebi Trabzonspor’un bir şekilde küçük düşürülmesi ve ortamın kızıştırılmasıdır.
Erman hocanın “Trabzon’a kupanın sapını dahi vermezler” çıkışı aslında kendinin de kişisel problemine lojistik destek aramasından öteye gitmez. Fakat gerçekleri de farkında olmadan dile getirmiştir. Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse bir sene boyunca o kupayı hakkın olmasına rağmen alıp Trabzon’a getirememişsen gücün kupayı elinde tutanlara yetmiyor demektir. Haklı olup birde güçlü olursan kim senin önünde engel teşkil eder ki?
Erman hoca Aziz Yıldırım’ı şike olaylarından sonra güçsüz görerek dava etmişti. Sanki daha önceden Erman hocayı işinden edenin Aziz Yıldırım olduğunu Erman hoca bilmiyor muydu? Elbette biliyordu fakat o zamanlar Aziz Yıldırım’a diş geçirecek gücü kendinde bulamıyordu. Baktı ki devlet bu işe el attı ve Aziz bey demir parmaklıklar arkasında tutuluyor ve birde bütün Türkiye Erman hoca hakkında gerçekleri öğrenince mecburen Aziz beyi dava etmek zorunda kaldı. Eğer bu gün dava etmek zorunda kalmış olsaydı kesinlikle “Allah’ından bulsun” der elini suya sabuna dokundurmazdı. Çünkü suçlular bir bir aklanır hale geldiler.
Şike soruşturmasının üzerinden uzun zaman geçti ve şike davası yalama oldu. Sıcağı sıcağına alınması gereken kararlar alınmayınca suçlular seslerini yükseltip haklı duruma doğru ilerlemeye başladılar. Erman hoca da suçluların güçlerinin her geçen gün biraz daha artmasını sezinlemiş olacak ki içten içe korkuları bedenini sarmaladı. Aziz yıldırımla kişisel problemi olan eski hakemimiz bir şekilde yanına kendine destek olacak birilerini aramaya başladı. Kendisine en yakın Trabzonspor’u hissetmesinin yegane sebebi de mağdur olanlardan biride Trabzonspor’un olmasıydı. İşte kupanın sapının ortaya çıkış sebebi büyük bir ihtimalle bundan ibaret.
Erman hocanın üstü kapalı haykırdığı diğer bir gerçekte Trabzonspor yönetiminin gerçekten kupayı getirmeyecek güçte olmasıdır. Eğer Trabzon’un başında M. Ali Yılmaz olsaydı o kupa beş altı kez Trabzon’a gelmişti. Tabi eski yönetimi şimdikiyle karşılaştırıyorum. Çünkü şu anda M Ali Yılmaz’ın durumundan pek haberimiz yok. Demek istediğim Trabzon’un başında Aziz Yıldırım gibi birinin olmayışı hakkı olan şampiyonluğun gazeller arasına karışıp gitmesine sebep olmuştur. TFF bir yıl boyunca “şikeyi halledeceğiz fakat biraz zaman verin” ninnileri olayları bu noktaya kadar getirmiştir. Gerçekleri bildiği halde gizleyen o kadar çok “şerefin ne olduğunu bilmeyenler” var ki Türkiye bu kimliklerle dolu.
Yoruma açık olan kupanın sapı konusundan benim anladığım ve açıklayabildiğim bundan ibarettir. Trabzon hakkı olan şampiyonluğu alamadığı gibi bazılarının da diline düşerek el altından küçük düşürülmüştür. Atı alan Üsküdar’ı geçmişken bizim hala kupayı beklememiz üzerine yorumlar yazılacak hale gelmiştir.