salpazarihaber.com
2013-06-05 21:22:48

GEZİ PARKI OLAYLARI.

Necati Çömez

ncomez@hotmail.com 05 Haziran 2013, 21:22

İş yerimin taksimde olması münasebetiyle ve ayrıca medya sektöründe olduğum için olayları az çok analiz edebiliyoruz. Meselenin maksadını aştığını, ilk amacında ortaya çıkanların dahi geri çekildiğini gözlemliyoruz.

İlk gün yabancı basını saçma sapan bilgilendiren az çok İngilizcesi olan kameramanlar vardı. Havada dolaşan polis helikopterinden biber gazı atıldığını dahi söylediler yabancı muhabirlere, buna bire bir şahidim. Bunun yanı sıra ölen var diye de ekledi ki asla öyle bir şey olmamıştı.

Sonraki günlerde CHP partisinin de bunu fırsata dönüştürüp asla yenemeyeceği hükümeti gayri meşru yollardan zayıflatıp düşürme planlar devreye girdi. Ülkede azınlık olan bu gurubun sesinin çok çıkması asla ülkeye hakim oldukları izlenimi vermesin. Bizlerin de taksimde yapılacak olan AVM lere karşı olmamıza rağmen sırf yaşananlar karşısında desteğimizi şu anda saklı tutup eylemlere katılmadığımızı belirtirim.

Olaylar öyle boyutlara geldi ki; abartmadan söylüyorum eğer PKK sadece AKP’ye karşı tavır koysa bu eylemci gurubun yüzde yirmisi veya otuzu o PKK ya deste verir. O derece kabullenememe, karşı fikre saygısızlık ve din düşmanlığı var ülkemizde. Bu sayı azınlıkta olsa da etrafa verdikleri zarardan bunu gözlemleyebiliriz.

Gelelim camiye ayakkabıyla girme olayına. Özellikle sol kesim zor durumda kaldıkları için sağlık açısından camiye ayakkabıyla girdiklerini iddia ediyorlar. Bende diyorum ki hayatında camiye girmemiş bu gurup cami cemaatinin o Allahın evine ne derece değer verdiğinin bilincinde değildir. Bir diğer açı da Başbakanın içki ile ilgili yasakları dolayısıyla sırf misilleme olsun diye girip o camide içki içtiklerine inanıyorum. Bu benim şahsi düşüncem. Bu konuda çok uzun yazı yazılabilir. Ben şahsen camiye ayakkabıyla girenleri kınıyorum.

Çevreye verilen zararlar dolayısıyla eylemin halk eylemi olmadığı, aralara sızmış terör örgütlerinin çoğunlukta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Başbakanın açıklamalarının sert olduğunu, insanları yumuşatmayıp bilakis daha da gerdiğini söyleyebiliriz. Fakat iktidara geldiği günden beri üslubu hep aynıydı Başbakanın. Doğru bir şey mi? Tartışılır. Fakat şu an kabul edersiniz veya etmezsini alternatifi yok.

Bir diğer iddia ise İran’ın Suriye üzerindeki baskıları azaltmak için Türkiye de eylemlere gayri meşru yollardan destek verdiğidir. Bu iddiayı doğrulayan bir iki delilim var ki bunlardan birisi Ankara’da bunlardan birinin yakalanması, İstanbul’da bizim muhabirin kaldığı otelde, otelin olayların yakınında olmasına rağmen İranlıların sayısının artması ve en sonuncusu da Başbakanın dış güçlerden beslendiğine dair açıklamaları.

Yaşanan bu olaylar AKP hükümetine desteği artırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Halkımızın yaşananlar karşısında “bunlar mı hükümeti yönetecek?” sorusunu kendilerine sormaları sonucunda muallakta olan fikirlerini oturttuklarını görüyorum.

Sağduyulu davranıp bir iki tipinden dolayı sanatçı olan fakat kültürel olarak sıfır olan sanatçıların gazına gelmememizi tavsiye diyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.